Haberler

Haberler

Şimşirgil, “Tarihten Yansımalar’da Darbeler ve Başkanlık Sistemini Anlattı

z20.01.2017

Tuzla Belediyesi tarafından düzenlenen ‘Tarihten Yansımalar’ programının dördüncüsünde “Büyük Oyun İlk Darbe (Sultan Abdülaziz Darbesi)” konusu ele alındı. Abdülaziz Darbesi’nin dış güçlerin etkisiyle olan ilk darbe olduğunu belirten Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, “Memlekette başkanlık gelirken diktatör mü geliyor deniyor. Seçimle diktatör gelmez, 4 yıllık diktatör olmaz” dedi.
Bilal Şaner’in moderatörlüğünde düzenlenen programa Marmara Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil konuşmacı olarak katıldı. Şimşirgil, konuşmasında günümüze de vurgu yaparak “Ben seçimle diktatör gelmez diyorum. 4 yıllık diktatör olmaz. Yine seçime gidecek. Bizim milletin sağduyusu da kolay kolay yanılmaz, kolay kolay yanlışı seçmez” dedi. 

Dış Güçlerin Etkisiyle Olan İlk Darbe
Abdülaziz döneminde olan darbenin ilk olmadığını, ancak dış güçlerin etkisiyle olan ilk darbe olarak açıklanabileceğini belirten Şimşirgil, “Tabi bu darbe ilk darbe değil. Şöyle ilk darbe diye açıklayabiliriz. Belki tamamen dışarının izni olan, dış güçlerin tesiriyle olan ilk darbe diye bunu açıklamış olalım. Osmanlı’da ilk darbe Fatih Sultan Mehmet’e yapıldı, çocuk padişahken O’nun tahttan indirilmesinde yapıldı. İkinci çok önemli darbe Genç Osman dediğimiz 2.Osman Han’a yapıldı. İlk darbe sözünü böyle açıklamış olalım” dedi. 

Tanzimat, Osmanlı Devleti’nin Temeline Dinamit Koymaktır
Tanzimat döneminin Osmanlı’da olumsuz anlamda önemli bir nokta olduğuna değinen Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, “Abdülaziz Han, Tanzimat’ın ikinci padişahıdır. Yani 1839 yılında Tanzimat ilan edildi. Ve Tanzimat’ı babası Abdülmecit Han ilan etti. Tabi Tanzimat’ı ben Osmanlı’da olumsuz anlamda en önemli dönüm noktalarından biri olarak görüyorum. Tanzimat, Osmanlı Devleti’nin maalesef Cumhuriyet tarihinde Osmanlı Devleti’ni çağdaşlaştıracak, Osmanlı Devleti’ne çok büyük bir hayatiyet kazandıracak, ivme kazandıracak işte Batılılaştıracak böyle müthiş bir hareket olarak değerlendirildi. Cumhuriyet döneminde de Cumhuriyet idarecileri, yazarları, Osmanlı padişahlarını hep kötüledikleri için Tanzimat’ı bize en büyük böyle tarihimizin sanki Türk’e yol açan, ufuk açan muazzam bir devresi olarak gösterdiler. Asıl Tanzimat Osmanlı Devleti’nin temeline dinamit koymaktır. Önce bir dinamit yerleştiriyorsunuz sonra kale burçlarını uçuruyorsunuz. Ben Tanzimat’ı Osmanlı Devleti’nin temeline dinamit olarak düşünüyorum” şeklinde konuştu. 

Bizim İnsanımız Haini de Kahramanı da Çok İyi Sezer
Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, geçmişin izlerinden günümüze uzanan söyleşisinde 15 Temmuz darbe girişimi ve Başkanlık sistemini de değerlendirdi. Şimşirgil, “Bizim insanımız siyasete çok bulaşmaz. Fakat yanlışı çok iyi görür. Haini, kahramanı çok iyi sezer. Bu milletin sağduyusu gerçekten yanılmaz. Onun için ben bunu çok ifade ederim. Bazen memlekette ‘Başkanlık gelirken diktatör mü geliyor?’ deniyor. Ben seçimle diktatör gelmez diyorum. 4 yıllık diktatör olmaz. Başkan seçilen yine seçimle gidecek. Bizim milletin sağduyusu da kolay kolay yanılmaz. Kolay kolay yanlışı seçmez. Sağduyusu çok güçlüdür. Dışarıdan algı operasyonlarıyla bu millete çok kahramanlarda gösterebiliyorlar. Yani İngiliz, Amerika bir adamı bize kahraman diye yutturabiliyor. Buna da dikkatli olmak lazım. Gerçi milletin sağduyusu gittikçe de ilerliyor. Tarih şuuru olduğu zaman bunun daha da iyi olacağını düşünüyorum” ifadesini kullandı.
Prof. Dr. Ahmet Şimşirgil, programda konukların sorularını da yanıtladı.